Forex İndikatör Çeşitleri Nelerdir

Forex piyasasında fiyatın yönünü, momentumunu ya da olası dönüş noktalarını anlayabilmek için birçok araçtan faydalanılır. Bu araçların başında da teknik analiz indikatörleri gelir. Peki, bu indikatörler ne işe yarar ve aralarındaki farklar neye göre şekillenir? İşte bu noktada devreye, piyasadaki yatırımcıların karar alma süreçlerini doğrudan etkileyen çeşitli indikatör türleri girer. Forex indikatör seçimi, yatırımcının stratejisine ve piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir. Bazı indikatörler trend takibi için uygunken, bazıları fiyatın ne zaman dönebileceğini anlamaya yarar.

Trend Takip Eden İndikatörler Piyasa Yönünü Anlamada Yardımcı Olur

Bazı dönemlerde fiyatlar belirli bir yönde güçlü bir ivmeyle hareket eder. Bu tür zamanlarda, trend takip eden indikatörler devreye girer. Hareketli ortalamalar, en bilinen örneklerden biridir. Farklı zaman dilimlerine göre ayarlanabilen bu ortalamalar, fiyatın yukarı mı yoksa aşağı mı gittiğini görmeye yardımcı olur. Tek başına hareketli ortalamalarla işlem açmak mantıklı olmayabilir ancak mevcut yön hakkında fikir verir. Ortalama değer çizgileri, fiyatın altında kaldığında düşüş trendi, üstünde kaldığında ise yükseliş eğilimi olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Bunun dışında, MACD de bir diğer önemli trend takip aracıdır. Bu gösterge, hem yön hem de momentum hakkında ipuçları sunar. İki farklı ortalamanın birbirine yaklaşması veya uzaklaşmasıyla oluşan çizgiler, yatırımcıya fiyat hareketinin gücünü ve devam etme olasılığını gösterebilir. Ancak her zaman net bir sinyal vermez. Bu yüzden MACD gibi araçlar, çoğu zaman başka göstergelerle birlikte değerlendirilir.

Momentum Tabanlı İndikatörler Fiyatın Gücünü Gösterir

Bazı durumlarda fiyatlar yükseliyor olabilir ama bu hareketin gücü zayıflamış olabilir. İşte burada momentum bazlı indikatörler devreye girer. RSI, bu kategoride öne çıkan araçlardan biridir. Belirli bir zaman aralığında fiyatın ne kadar alım ya da satım baskısı gördüğünü analiz eder. Değerler 70’in üzerine çıktığında aşırı alım, 30’un altına indiğinde ise aşırı satım bölgesinde olunduğu düşünülür. Bu bilgiler, yatırımcının dönüş noktalarını tahmin etmesine yardımcı olabilir.

Stokastik Osilatör ise benzer şekilde çalışır ama farklı bir hesaplama mantığına sahiptir. Fiyatın belirli bir aralıkta nereye denk geldiğine bakar ve hızlı değişimlere karşı daha hassastır. Özellikle dalgalı piyasalarda etkili olabilir. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken bir durum vardır: Bu tür göstergeler, bazen sinyali erken verebilir ve yatırımcıyı yanıltabilir.

Hacim Tabanlı İndikatörler Piyasadaki Katılımı Yorumlamaya Yardımcıdır

Fiyat hareketinin arkasında ne kadar hacim olduğunu bilmek, o hareketin sürdürülebilirliği hakkında fikir verir. Bu noktada hacim tabanlı indikatörler devreye girer. On Balance Volume, yani OBV göstergesi, fiyatla birlikte işlem hacmini analiz eder. Eğer fiyat yükselirken hacim de artıyorsa, bu durum yükselişin desteklendiği şeklinde yorumlanabilir. Aksi durumda ise hareketin zayıflığı gündeme gelir.

Bir başka hacim temelli araç ise Chaikin Money Flow’dur. Bu gösterge, hem fiyat hareketini hem de hacmi bir arada değerlendirir. Özellikle profesyonel yatırımcılar tarafından takip edilen bu tür indikatörler, tek başına sinyal verme amacıyla değil, genel piyasa gücünü anlamak için kullanılır. Çünkü işlem hacminin yönü, çoğu zaman fiyatın kendisinden daha önce bilgi verebilir.

Volatiliteye Duyarlı İndikatörler Risk Yönetimi Açısından Önemlidir

Piyasalarda sadece yön değil, aynı zamanda oynaklık da önemlidir. Volatilitenin artması, fiyatın daha geniş bantlarda hareket etmesi anlamına gelir. Bu durum risk yönetimi açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bollinger Bands, bu alanda en bilinen göstergelerden biridir. Hareketli ortalamanın etrafına yerleştirilen iki bant yardımıyla, fiyatın ne zaman sıkıştığı ya da genişlediği görülebilir. Fiyat üst banda dokunuyorsa aşırı alım, alt banda yaklaşıyorsa aşırı satım bölgesine girilmiş olabilir. Ancak buradaki yorumlar her zaman tek başına yeterli değildir. Fiyatın banda dokunması bazen bir dönüş sinyali verirken, bazen de hareketin devam edeceğini gösterebilir.

ATR yani Ortalama Gerçek Aralık da başka bir volatilite göstergesidir. Bu indikatör, belirli bir süre boyunca fiyatın ne kadar hareket ettiğini ölçerek, o varlıkta işlem açmanın ne kadar riskli olabileceği konusunda fikir verir. Özellikle stop loss ve hedef seviyeleri belirlenirken oldukça işe yarayabilir.